hava
DOLAR %
EURO %
GRAM ALTIN %
ÇEYREK A. %
BITCOIN %
SON DAKİKA

MERSİN

1-MERSİN’İN İNCİLERİNDEN KIZ KALESİ

Milattan önce 4. Yüzyılda Akdeniz kıyılarındahüküm süren Korikos Kralı çocuğu olmadığı için Tanrıya dualar eder. Kralın duası kabul olur ve bir kız çocuğu dünyaya gelir. Kızı güzelliği ve yardımseverliği ile son derece göz önünde ilgi çekmektedir..Günün birinde  kente bir falcı gelir. Kral kızının geleceğini merak ve falcıyı huzurlarına getirtir. Falcı krala kızının bir yılan sokması sonucu ölmesi olduğunu söyler.

Kızını çok seven Kral onu korumak için denizin ortasında bir kale yaptırmaya karar verir yılan suya giremez diye düşünür. Kale yapılır ve prenses oraya yerleştirilir. Ancak kız neden oradan ayrılamadığını bilmediği için üzüntü duymaktadır. Prenses  19 yaşına bastığında eğlence düzenler. Bu eğlenceye davet edilen bir kadın prensese bir sepet üzüm getirir ama sepetin içine gizlice giren yılanı fark edemez.

Eğlence bitip herkes gittikten sonra üzüm sepetini odasına götüren prenses sepetin içindeki yılanın onu sokması sonucu hayatını kaybeder.

Bu üzünç verici olayın neticesinde Kızkalesi güzel şehrimiz Mersin e miras kalmıştır öyküsü ve tarihi yapısıyla göz alıcı şekilde güzel olan bu tarihi mekan günümüzde oldukça ilgi duyulan bir ziyaret merkezi haline gelmiştir.

2-CENNET VE CEHENNEM ÇUKURLARI

Mersin Silifke yolu üzerinde Narlıkuyu Mahallesi yakınlarında bulunan  Cennet ve cehennem mağaraları olarak da bilinen bu  çöküntüler, yer altı sularının bin yıllar boyunca kireç tabakasını eritip boşaltması sonucu tavanın çökmesiyle meydana gelmiştir. Her iki boşluk zamanla birleşerek, sonunda bugünkü şekilleri  oluşmuştur. Bu çöküntüler Antik Dönem’de kutsal kabul edilip kullanılmıştır. Cehennem çukurunun ağız çember çapları 50 m ve 75 m, derinliği 110 metredir. Cennet çukuru ise ağız kısmı çapları 250 m. ve 110 m. olup derinliği 70 metredir. Çökük tabanının güney ucunda 200 m. uzunluğunda ve en derin noktası 135 m. olan büyük bir mağara girişi ve bu mağaranın ağzında küçük bir kilise var. Cehennem çukuruna inmesi çukurun uçurum şeklinde kenarlarının olması nedeniyle ancak halat veya asansör yardımıyla mümkündür. Cennet çukuru ise eğimli bir araziye sahip olup dibine kadar inen 452 basamaklı bir taş merdivene sahiptir inip çıkması zahmetli olmasıyla birlikte keyif verici bir yolculuktur.

Bu özellikleri ile yoğun ilgi gören bu çukurlar Mersin’imiz in incileri arasında yer almaktadır.

3-YER KÖPRÜ ŞELALESİ

Mut ilçesine 35 kilometre uzaklıktaki şelaleyle ilgili, 110 milyon yıl önce Kretase yani Tebeşir Dönemi yaşlı kireçtaşlarının faydalanması sonucunda çok dar bir kaynak suyun varlığıyla ortaya çıktığı düşünülmektedir. Ayrıca arkasında bir mağara ve göl bulunmaktadır. Doğa ile iç içe görsel bir zevk ve rahatlık içinde huzur dolu bir gezinti için gayet ideal olan bu bölge güzelliği ile göz kamaştırmaktadır.

Bu doğal özellikleri ile Mersin’in  incilerinden olan Yer köprü Şelalesi tavsiye edilen nadir yerlerdendir.

4-GİLİNDİRE- AYNALI GÖL MAĞARASI

Gilindire veya Aynalıgöl Mağarası olarak da bilinen bu yer , Aydıncık ilçesinin 7.5 km dışında bulunmaktadır . Bu mağara bir çobanın fark etmesi sonucu bulunmuştur ve  555 m uzunluğu, 46 m derinliği 22 m yüksekliği vardır. Damlataş oluşumlarıyla kaplıdır. Ayrıca bu mağaranın buzul çağında oluşumunu tamamladığı düşünülmektedir. Buzul çağı ile ilgili son iklim değişikliğinin kalıntılarının örneği olduğu bilgisi de mevcuttur. Harika yapısıyla Mersin’in gözde yerlerinden olan Gilindire mağarası dünyanın8. Harikası olmak için de aday olmuştur

5-ESHAB-I KEHF VE TAŞKUYU

Mersin Tarsus ilçesinde bulunan Eshab-ı Kehf Mağarası, Kuran-ı Kerim’in Kehf Suresi’nin 9-26. Ayetleri’nde anlatıldığı gibi, Allah’a inanan ve yaşadıkları devrin zalim ve müşrik kralından kaçan Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernus, Debernuş, Şazenuş ve Kefeştatayyuş adlı yedi gencin ve köpekleri Kıtmir’in 309 yıl uyudukları mağaradır. Eshab-ı Kehf olayı bugün değişik şekillerde anlatılsa da özünde aynı bilgiler bulunmaktadır. Arap kaynaklarında Takyanus olarak geçen Roma imparatoru Tarsus’a gelmiş ve çok tanrılı dönemde tek tanrıya inandıkları için bu gençleri huzuruna çağırarak, onlara Roma dinine bağlı kalmalarını, aksi taktirde kendilerini öldürteceğini söylemiştir. Tek tanrıya inançlarından vazgeçmek istemeyen bu gençler, imparator tarafından verilen bir kaç günlük zamandan yararlanarak Tarsus yakınlarındaki bu mağaraya kaçarak sığınmışlardır. İmparator durumu öğrendiğinde onların saklandıkları mağaranın ağzını kapattırır ve ölüme terk ederler. Fakat Allah’ın takdiri ile orada mucizevi bir şekilde 309 yıl süren bir uykuya yatmışlardır. Nihayet uyanırlar ve içlerinden ilk uyanan Yemliha’yı, yiyecek almak için kente gönderirler. Kente gelen genç, zalim Roma hükümdarının öldüğünü ve tam o sıralarda Allah’a inanan birisinin hükümdar olduğunu öğrenir ve halkın ibadetlerini serbestçe yaptıklarını görür. Elindeki paranın artık geçmez olduğunu ve kentteki değişikliklere şaşırır. Bu yabancı gence olup bitenleri soran insanlar durumu anlayınca, onu hükümdara götürürler. Hükümdar bu gençten, başlarından geçenleri öğrenir, onunla birlikte mağaraya giderler.  Mağaraya gelenler, içerde altı kişinin namaz kıldığını görürler. Yemliha dışarıdakileri bırakıp mağaraya girer ve ondan sonra yedisi de Allah’ın kudreti ile sır olup görünmez olurlar.

Bu tarihi yer hikayesi ve eşsiz havası ile Mersin’imiz in incisi haline gelmiştir. Ayrıca yakın bölgesinde bulunan Taşkuyu mağarasını da görmeniz yapmış olduğunuz bu geziye değecektir.

6-TARSUS ŞELALESİ

Tarihi bir eser olan şelale doğa ile bütünleşerek çevreye farklı bir hava ve esinti katar. Şelalenin olduğu bölge Roma dönemine kadar olan sürede mezarlık olarak kullanılmıştır. Sular azaldığında bu antik mezarları görmek mümkün olmaktadır. Bu mezarlarının birçoğu insan tahribatına uğrayarak günümüze ulaşamamıştır. Tarsusluların ve çevreden gelenlerin en çok ilgi gösterdiği yer şelale ve etrafıdır. Değişen çağ ile çevresi binalarla boğulmaya çalışılsa da her zaman görüntüsü ve serinletici havası ile cazibe merkezi olmaya devam edecektir. İlkbahar aylarında çağlayanı, muhteşem suyu, güneşin batışı ve doğuşu ile gelenlere muhteşem bir sinema görüntüsü sunar. Bununla birlikte çevresinde bulunan tesislerle her trülü imkanı sunmaktadır.

Harika bir havası ve görüntüsü olan bu yer Mersin’in güzellikleri arasında yer almaktadır.

7-ALAHAN MANASTIRI

Hristiyanlığın en eski kiliselerinden bir tanesi olan Alahan Manastırı , 1.300 metreye konumlanmış 1500 yıllık bir manastırdır. Aziz Paul ve Barnabas gibi önemli din adamlarının en çok tercih ettiği manastırlardan bir tanesi olan Alahan Manastırı, Hıristiyanlığın yasak olduğu dönemlerde Hıristiyanların saklanmasına da vesile olmuştur. Gözlerden uzak ve saklı bir şekilde ibadet yapılması için son derece ideal bir yerdir. Günümüzde ise Mersin’e gelen pek çok turist Alahan Manastırı’nı ziyaret etmektedir. Bu manastır Mut İlçesinden 20km uzaklıkta tarihi bir yer olmasıyla Mersin in incileri arasındadır.

8- KANLIDİVANE-ADAM KAYALAR

Erdemli’de yer alan Kanlı Divane antik kenti anlatılan hikayesi ve eşsiz güzelliği ile ününü sürdürmektedir.   M.Ö. 3.yüzyılda kurulmuş olan Olba Krallığı’nın kutsal yerleşim yeri ve antik şehri olarak bilinmektedir. Bir rivayete göre şehrin ortasında bir obruk bulunuyor. Bu obrukta vahşi hayvanlar besleniyordu. Krala itaatsizlik yapanlar obruğa atılarak cezalandırılmış. Bölgeye Kanlı Divane denmesinin en önemli nedeni ise bu olaydır. Yarım saatte gezilebilecek güzel bir yer olan Kanlı Divane Ören Yeri adam kayalar  görülmeye değer bir yapıdadır

Bu eşsizliği ile Mersin’in harikaları arasındadır.

9-Astım Mağarası

Cennet Cehennem Çukurlarının yanında bulunan Astım mağarası, Cennet Çukuru’na yaklaşık 300 metre uzaklıkta yer almaktadır. Mağarasının etrafında bulunan ağaçlara insanlar bez parçaları bağlayarak dilek dileyebiliyorlar. Bu nedenle son derece etkileyici ve görülmeye değer bir yer alan Astı Mağarası mutlaka gidilecek yerler arasındadır. Ayrıca mağaranın oluşumu 3. Jeolojik döneme denk gelmektedir. İçerisinde astım hastalarına iyi gelen havası, eşsiz yapısı ve güzelliği ile ilgi odağı olmaktadır.

Bütün bu özellikleri ile Mersin’in harikaları arasında yer alan bu mağara tavsiye edilen yerler arasında bulunmaktadır.

10-UZUNCABURÇ

Uzuncaburç Antik Kenti, Mersin’in en önemli ve en iyi korunmuş tarihi kalıntılarına ev sahipliği yapıyor. Silifkenin 30 km kuzeyinde yer alan Uzuncaburç, Helenistik dönemde Olba Krallığının ibadet yeriydi. Uzuncaburç, MS 72’de Roma İmparatorluğu egemenliğinde kendi adına para basabilen bir şehre dönüştü. Uzuncaburç’ta Zeus Tapınağı, sütunlu cadde, tiyatro, tören kapısı, çeşme, Şans Tapınağı ve Zafer Kapısı gibi önemli yerler bulunuyor. Bu tarih kokan havası ve eşsiz yapıları ve güzelliği ile Mersin’in incileri arasında yer almaktadır.